ÖTV indirimi otomotiv sektörünü nasıl etkileyecek?

Hafta başında yürürlüğe giren ÖTV indiriminin otomotiv sektörüne doğrudan ve dolaylı yoldan olmak üzere bir çok etkisi oldu. Doğruyu söylemek gerekirse etkilerin büyük resimde olumlu ve olumsuz yanları mevcut.

1.600 cc ve altı sıfır kilometre otomobillerin fiyatları %15 civarında ucuzlarken inanılmaz bir talep patlamasını da beraberinde getirdi. Bunun somut belirtilerini aslında hepimiz çevremizden de görmeye ve duymaya başlamışızdır diye tahmin ediyorum. Örneğin kendi adıma son 1 haftadır işten eve dönerken otomobil galerilerinin eskiye nazaran çok daha kalabalık olduğunu gözlemleyebiliyorum. 
Çevremdeki eşim dostum araba almak için arayıp fikrimi sorduğunda da galerilerde gördüğüm kalabalığın kuru kalabalıktan ibaret olmadığını anlıyorum. Bu argümanlar ÖTV indiriminin sektöre doğrudan getirdiği canlılığın somut göstergeleri. Örneğin Peugeot son 1 haftada 1000'den fazla araç satışı gerçekleştirmiş. Distribütörlerin açıklamaya başladığı bu gibi satış rakamları da zaten hareketliliğin ne denli büyük olduğunu kanıtlar nitelikte.

Son 1 haftada Otokritik.com'un istatistiklerinde yaşanan %50'den fazla artış ise tüketicilerin indirim karşısında ne kadar heyecanlandığının güzel bir göstergesi olduğu gibi doğrusu benim açımdan da tüketicilerin güvenini kazanmış iyi bir site hazırlıyor olmanın gururunun grafiksel ifadesi anlamına geliyor.

Madem ki gayemiz ziyaretçilerimize güvenilir bilgi vermek, o halde son 1 haftanın şöyle genel bir tahlilini yapalım...

ÖTV indirimi aslında son bir kaç aydır beklenen fakat tarihi resmi olarak açıklanmayan bir düzenlemeydi. Öyle ki tüketiciler ötv indirimi yapılacak söylentileri sebebiyle alımlarını beklettiğinden zaten yavaşlama yaşanan otomotiv sektörü neredeyse durma noktasına gelmişti. 
Küresel mali krizin ülkemizi de derinden yaralayacağı aslında fazlasıyla belli olmasına rağmen distribütörler, krize göz göre göre "hazırlıksız" yakalanmış ve tepe noktasına 100.000 araçlık stok fazlasıyla girmişlerdi.

Son 2-3 haftada yükselme trendine giren dövizin tüketicilerin harcamalarını daha da fazla kısıtlamasıyla birlikte 100.000 stok fazlasını eritme çabasında olan distribütörler kur sabitleme gibi kampanyalar ile müşteri çekmeye çalışıyorlardı.

Hafta başında yürürlüğe giren ÖTV düzenlemesi öncesi ve sonrasında fiyatlara göz gezdirdim. Örneğin daha önce Euro 1.99 TL'de sabit şeklinde kampanya yapan bazı distribütörler kendi kar marjlarından yapılan bu indirimlerden sessiz sedasız vazgeçtiler.. Bazıları ötv indirimi öncesi fiyatlarını 2 bin TL civarı yükselttikten sonra %15 ötv indirimi uygulamaya başladı.. Küresel mali krizin geldiğini göre göre distribütörlerin 100.000 araçlık stok fazlasına ulaşması doğrusu bana biraz manidar geliyor. Bunda net olarak art niyet arayamıyorum ama doğrusu plansızlığın sonucunda hükümetin verdiği ötv teşviğiyle birlikte büyük bir ödüle konmuş oldular.

ÖTV teşviği, sıfır kilometre otomotiv piyasasının düğünü olurken ikinci el sektöründe de büyük bir krize sebebiyet verdi. Sıfır kilometre otomobillerin fiyatları zaten düşmekte olan ikinci el otomobillerin fiyatlarının seviyesine gerilemesi sebebiyle ikinci el fiyatları görülmemiş seviyelere gerilemek zorunda kalacak. “Kaldı” değilde “kalacak” kelimesini seçme sebebim ise yine ikinci el piyasasının bırakın öngörü yaparak gelen ötv indiriminin sinyallerini değerlendirmesini, hala içinde bulundukları durumun vahametini kavrayıp doğru reaksiyon göstermek yerine şımarık tavırlar içerisinde olmaya devam etmelerinden kaynaklanıyor...

Dün akşam iş dönüşü bir ikinci el satıcısına uğrayarak bir süredir keyfe keder arabamı değiştirmeyi düşündüğüm bir modeli inceledim ve satıcı ile yaklaşık 5 dakika süren ayaküstü bir pazarlık yaptım. Satıcı sanırım biraz da beni saf bularak her oto galericide görmeye alışık olduğumuz o uyanık tavırla fiyatların ikinci eli etkilemediğinden bahsetti. Gördüm ki hala kime ne yutturursak mentalitesi içerisinde eski moda ticaretlerini icra etmeye devam ediyorlar.. Mekandan ayrılmadan önce pazarlık konusu olan 2007 model aracın şu anda bana çektiği fiyattan 1.500 TL farkla sıfırının satıldığını kendisine söyledim..

Bu gidişle stoklarındaki araçları satabilmek için daha çok bekleyecekler çünkü Ankara Otomotiv İthalatçıları ve Otomotivciler derneği başkanı Ahmet Tekin basına verdiği bir demeçte ÖTV indirimi başladığından beri bir tek araba satamadıklarından bahsetmiş. En iyimser tahmin ile ikinci el piyasası ÖTV teşviğinin sonlanacağı tarih olan 17 Haziran’a kadar aynı durgunlukta devam edecek. Bu süreç içerisinde sıfır kilometre araç fiyatlarına ikinci el araç satamayacak olan galericilerin bir çoğu piyasadan elenecektir.

Yukarıda yazdıklarımı derleyip özetlemem gerekir ise, ÖTV teşviği şüphesiz ki tüketicinin yararına olacak. Böylece arabasını yenilemeyi düşünenler değil ama ilk veya ikinci arabasını almayı düşünen tüketiciler büyük bir avantaj sağlayacak. Dahası otomobil belkide ilk kez kısa süreli bir yatırım aracı olarak tercih sebebi olacak. Bu dönemde sıfır kilometre araç alan bazı yatırımcılar ÖTV indirimi bittiğinde bu araçları satın aldıkları fiyatın daha üzerine elden çıkarabilecek. Arabasını yenilemeyi düşünen tüketiciler için değişen bir durum yok hatta belki dezavantajları olduğu bile söylenebilir. Bir alıcı bulabilseler dahi mevcut araçlarını değerinin çok altına elden çıkarmaları gerekecek. Sıfır kilometrede sağlayacakları avantaj örneğin 6 bin TL ise, kullanmakta oldukları araçlarını da 6 bin TL daha ucuza verseler bile piyasadaki talep sıfır kilometreye yönelik olduğundan alıcı bulmakta zorlanacaklar.

Oto galeriler ÖTV indirimi bitene kadar en iyi ihtimalle 3 ay boyunca satışlarda büyük durgunluk yaşayacak. Bu süreçte eski piyasa koşullarına göre satın aldıkları araçları güncel piyasa koşullarında satmak onları zor duruma sokacağından, ya bu süre zarfında araçlarını satmayıp bekleme yoluna gidecekler ve masraflarını cepten karşılayacaklar ya da hiç değilse paralarını nakite çevirebilmek için araçlarını güncel piyasa fiyatlarına zararına satacak ve ardından düşük ikinci el fiyatlarından yararlanarak ötv teşviği sonrası için araç stoklayacaklar.

Kendi araçlarını satmayı düşünen araç sahipleri malesef kaçınılmaz olarak zarar edecekler. Özellikle kriz döneminde maddi sıkışıklık sebebiyle aracını satanlara ötv indirimi büyük bir darbe vuracak. 17 Haziran sonrasını beklemek en mantıklı tercih olarak görünüyor. Yine de 17 Haziran sonrası önümüzdeki 3 ay süresince satın alınan araçların yatırımcılar tarafından kâr amaçlı satışa çıkarılma olasılığı olduğundan yine kullanılmış araçlara talebin dengelenmesi vakit alacaktır.

Kendi aracını ikinci el araçlar ile değiştirmeyi düşünenler için değişen birşey olmayacak. Satarken de alırken de değer kaybı denk olduğundan bir dezavantaj yaşanmayacaktır ancak ikinci elde düşen fiyatları kabullenmek istemeyen diğer satıcılar olabileceğinden takas yoluna gitmenin daha mantıklı olacağını düşünüyorum.

Tabi yorumlarımızı ÖTV teşviğinin hükümetin açıkladığı gibi 3 ayla sınırlı kalacağını farzederek yaptık. 17 Hazirana kadar süreceği açıklanan ÖTV teşviğinin sona ermesinden sonra 18 Haziran tarihiyle tüm satışların bıçak gibi kesilmemesi için bu teşviğin süresinin uzatılacağı kanaatindeyim.

0 yorum:

Yorum Gönder