Kaplumbağaların Ömürleri Uzun Olur

Kaplumbağa, tosbağa, vosvos, kızım, böceğim… Bir otomobile takılan lakaplardan bazıları…


Dünya çapında meşhur bir otomobil düşünün; hakkında Hollywood filmleri ve belgeseller çekilen, gençlik hareketlerinin sembolü olan, tüm dünyadan insanları bir araya getirecek kadar büyük hayran klüplerine sahip olan, insanların lakap takacak kadar bağlandıkları, birçok insana basit bir otomobilin nasıl çalıştığını ve nasıl tamir edilebileceğini öğretmiş olan bir otomobil. Uluslararası adı “Beetle” olan ve böcek anlamına gelen bu otomobile Almanlar “Kaefer”, Amerikalılar “Bug” diyorlar. Ülkemizde ise “Vosvos” ismi daha yaygın.



Vosvosların birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de oldukça falza hayranı bulunuyor. Çoğunun ilk göz ağrısı olan, kimilerinin satmayıp üzerine paralar harcayarak yeni gibi tutmaya çalıştığı, kimilerinin ise gözyaşları içinde satmak zorunda kaldığı bu otomobil, oldukça ilginç bir hayat hikayesine sahip. Savaş döneminde bir diktatörün emriyle hayat bulan Vosvos, 60’larda ortaya çıkan savaş karşıtı hippi kuşağının bir sembolü, bir film yıldızı ve nesiller boyu devam eden bir efsane olarak yaşamış.
1938’de üretilmeye başlanan ve 1972-1997 yılları arasında dünyanın en çok satılan arabası ünvanını alan Volkswagen Beetle, bu başarısını iki önemli insana borçlu. Bunlardan ilki, otomobilin fikir babası olan Adolf Hitler. Hitler, iki yetişkin ve üç çocuktan oluşan tipik bir alman ailesini taşıyabilecek, ortalama bir alman çalışanın alabileceği kadar ucuz, dayanıklı ve konforlu bir otomobil üretilmesi emrini 1933’te Ferdinand Porsche’ye verdi. Ferdinand Porsche’nin Hitler ile birlikte üzerinde çalıştığı tasarımlar, bu otomobilin ilk detaylarını belirledi. Sonrasında ise yıllarca sürecek olan prototip testleri başladı. Volkswagen’in kuruluşundan bir yıl sonra yani 1938’de seri üretime hazır olan ilk Beetle, Hitler’e 50. doğum günü hediyesi olarak verildi.


Hitler tarafından “KdF Wagen” ismi verilen Beetle’ı ilk gören insanlar çok çirkin olduğu, motor konumunun yanlış olduğu gibi birçok eleştiri yaptılar. Fakat bu önyargılar, kullanıcılar otomobille tanışana kadar sürdü. Haftalık uygun taksitlerle kolayca sahip olunabilen ilk Beetle, 300 bin civarı talep aldı. Otomobili kullananlar konforlu, ekonomik ve kullanımı kolay bir otomobille karşılaşınca talep giderek artmaya başladı.
Volkswagen’in giderek artan Beetle üretimi sayesinde Amerikan otomobil endüstrisinin en büyük rakibi Almanya olmuştu ki Hitler’in en büyük hayallerinden biri de buydu. Tabi bu şirin otomobilin hayatı her zaman bu kadar sorunsuz değildi. İkinci Dünya Savaşı sırasında protiplerinin bulunduğu bölgeler bombalanarak 3 prototipi yok oldu; fabrikası ingiliz ordusunun işgaline uğradı; üretimine ara verildi ama bir şekilde hayatta kalmayı başardı. İkinci Dünya Savaşı döneminde doğan bu bebek, barışı temsil eden bir hippi sembolü olmadan önce çok farklı amaçlara da hizmet etti. Savaşta kullanılan off-road koşullarına dayanıklı, iki asker ve bir makinalı tüfek taşıyabilen Alman araçların yapımında Beetle tasarımları kullanıldı.



Beetle’ın şöhreti, 60’larda hippi akımının sembolü olması sayesinde de giderek büyüdü. 1968’de o kadar meşhur olmuştu ki, Disney yapımı “The Love Bug” filminde “Herbie” ismiyle başrolde oynayan bir otomobil oldu. Aradan 37 yıl geçti ve 2005 yılında “Herbie Fully Loaded” adlı filmle efsane tekrar beyaz perdeye taşındı. Filmlerinde tıpkı bir insan gibi kişiliği ve duyguları olan bir otomobil olarak gösterilen Beetle, gerçek hayatta da hayranlarına göre hisleri olan bir canlı gibiydi.


Volkswagen, 1972’de 15.007.034’üncü Beetle montajını yaparak, dönemim şampiyonu olan ve dünyanın en çok üretilmiş arabası ünvanını taşıyan Ford Model T’nin rekorunu kırdı. Ayrıca Beetle bu rekoru 25 yıl boyunca korumayı başardı. Toplamda 21 milyondan fazla üretimi yapılan otomobil, daha sonra tahtını Toyota Corolla’ya bıraktı. 2003 yılına kadar üretilen otomobilin sonuncusu Meksika’da üretildikten sonra yerini Golf modeli aldı. Ancak 1998 yılında piyasaya yepyeni bir görünümle çıkarılmış olan “New Beetle” (Yeni Beetle), bu efsanenin ömrünü uzatmak için atılmış önemli bir adımdı. Yeni Beetle, eskisi gibi arkadan değil artık önden çekişliydi ve daha “modern” bir görünüme sahipti. Bu yeni tasarım bazı hayranları tarafından Beetle efsanesinin sonu demekti çünkü artık retro görünüm tamamen kaybolmuştu.


Yeni Beetle’dan önceki efsane versiyon; ülkemizdeki adıyla Vosvos’un tasarımı, farklılığı ve ufak detayları günümüzde en önemli özellikleri olarak biliniyor. Örneğin yeni model otomobillerde motor sesi bir problem olarak görülür ancak bir Vosvos hayranı motorun sesini daima duymak ister. Yeni motorların aksine klasik Vosvos’ta hava soğutmalı motor bulunur ki bu, soğuk havalarda otomobilin içini motordan gelen havayla hızlıca ısıtabilmek demektir. Hemen hemen her otomobilde motor önde konumlandırılır ancak Vosvos’un motoru arkadadır ve bu sayede yol tutuşu sağlayan teknolojilerin olmadığı eski zamanların en iyi kaygan yol performansına sahiptir. Kısaca Vosvos, farklı olmak ve kullanışlı olmak arasındaki dengeyi kurabilmiş bir otomobildir.



2011 yılında Yeni Beetle yerine tekrar sadece “Beetle” ismi taşıyan yenilenmiş üçüncü nesil üretilmeye başlandı. Günümüzde hala üretilen Beetle’ın 2013 modeli bu neslin devamı. Yani Volkswagen bu efsanenin devam etmesi için hala çalışıyor. Ancak yeni modelin sahip olduğu görünüm ve özellikler onu kaplumbağa, tosbağa gibi samimi isimlerden uzaklaştırmış gibi görünüyor. Ayrıca Beetle’ı halkın arabası yapan uygun fiyatı artık eskisi kadar uygun değil. Tabi Volkswagen iyi bir iş çıkaramamış demek de haksızlık olur. Öyle ki eski tarz torpido, arka koltuklarda oturanlar için bulunan tutacaklar gibi retro stile özgü küçük ayrıntılar unutulmamış. Direksiyonda üç farklı aydınlatma seçeneği bulunuyor. Fazladan teknolojinin bu arabada bulunmasından rahatsız olmayan hayranlar için ise kendiliğinden kararan iç dikiz aynası, yol bilgisayarı, yan aynalardaki LED sinyal lambaları gibi ayrıntılar bulunuyor











0 yorum:

Yorum Gönder